5 Temmuz 2017

Dokuz Ayda İstanbul'da Başıma Gelen Muhtelif Olaylar

Yazıyı olanları unutmamak için yazıyorum ama sanırım hiçbirini unutamayacağım zaten. Röportajımda da dediğim gibi (Yalnız 'röportajım' filan, sen hayırdır Tolgaaa!) bela mıknatısı gibi bir şey olduğum için, çok şükür, daha 'i'sini bilmediğim caaanım İstanbul'da başıma gelmedik şey kalmadı. Bazılarını yazamadım, hem zamanım olmadı hem moralim pek yerinde değildi. Öfff, tamam, kendimi yazı yazacak kadar iyi hissetmiyordum. Başıma gelen bir şeyi yazacak olsaydım, yazı ortalarından bi yerlerinden hoop aşk acısı, kahır, dert, üzüntü, keder, "Niye sevdiğim kadar sevilmedim?", "Umarım bunları okuyorsundur, ben seni çok sevdim sen neden bana bele yaptın?!"a bağlayacaktım. Madde madde, bi kısmını yazmak istiyorum. Ve evet, gerçekten, üzerinden zaman geçmiş trajedi komediymiş, Daha yazmaya başlamadan sırıtmaya başladım çünkü!
-Arkadaşımın evinde kalırken, gece gürültü yaptığımız için evi polis basması
-Okulun ikinci haftası yemekhanede okul kartımı kaybettiğim için okula tam 9 ay boyunca, önce kimlik bırakarak misafir öğrenci olarak girişim, daha sonra arkadaşlarımın kartlarını alarak okula ara sıra Onur, bazen Merve, bazen Talha, genelde Ezgi olarak girişim ve çıkışım, üşengeçliğimden okulun son haftası kartımı tekrar çıkarışım (Alkışlarınızı buradan duydum.)
-Sabah metro kapısının ben kapı aralığındayken üstüme kapanması ve arada sıkışmış olmam, korkudan altıma sıçarken "Sizi sürüm sürüm süründürecemmm! Şikayet edecem lan sizi!" diye haykırışıma yolcuların gülmesi
-Kar yağmaya başlayınca mutluluktan ellerimi açıp dönerken arkadaşlarımın beni unutması ve kayboluşum
-Kadıköy Rıhtım'da arkadaşıyla telefonda "Gardaşımm, yiğidim beee!" diye konuşan adamın telefonu kapatınca yanına gidip adres sorduğumda "Ay dont sıpik Törkiş." diyip kaçması
-Yeni bir yerleri keşfetmeye çalışıp her ânımı snap atarken arkadaşımın vapurda merdivenlerden düşerek omuzunu çıkarması ve benim numune acilinden de snap atışım...
-Kebapçıya gittiğimde gördüğüm bulgur pilavı, yaşadığım şok 
-Dürümün yanına meze getirmeyen garsonla yirmi dakika kavga edip meze ve çiğ köfte hazırlatışım
-Yurt müdürlüğünde kapısında "personel harici giremez" yazan tuvalete çiş yapmak için girişim ve yakalanmadan çıktım sanıyorken bir adamın arkadan "Bir daha olmasınnn" demesi...
-Her "Adanalıyım" diyişimde "Orada gerçekten öyle insanlar var mı ya?", "Güneşten ne istediniz be abi?!" demeleri
-"İngilizcem baya iyi, ben bu sınavı kolayca geçerim." diyip ilk hazırlığı geçme sınavından kalışım, "Yarı dönemde kesin biter, hahahaytt be sonra da tatil yaparım." diyip yarı dönem sınavından da kalışım, konuşma sınavından 50 olarak sınıf sonuncusu oluşum
-Radyo Tv sınavlarımdan birine girmek için yanlış okula gidişim, bunu son on dakika fark edişim, diğer okula zürafa gibi koşuşum
-İnsanların beni çok kitap ve yandan Radyo Tv okuyorum diye elit sanması jdksjdk
-Senaryo kursuna yazılırken kahpe sekreterin bana "Ay senaryodan önce diksiyon kursuna gitmek istemez misiniz, ihtiyacınız var sanki." diye iki kere sorması...
-Altı kere gittiğim mekanı seksen kişiye sormadan hâlâ bulamayışım
-Okula asla ve asla erken gidemeyişim
-Hastalıktan ölürken hastane aciline mavi şapkamı ters takarak gittiğim için durumumun acil olduğuna inanmamaları, ortalığı "NEDEN KİMSE BANA İNANMIYOR, NE OLUYOR ABİ" diyerek ayağa kaldırışım
-Arkadaşlarımın benim için hazırladığı doğum günü partisine uyuyakaldığım için bir tek benim gidemeyişim
-Kadıköy Rıhtım'daki bir iskendercide iskendere 65 lira verdiğim için 4 gün aç kalışım ve bunu anneme ses kaydı olarak anlatırken annemin yüz kişinin içinde kaydı açması, rezil oluşum, babamın beni arayıp "Eşşoleşşeğin çocuğu, sana para mara yok artık." demesi
-Daha ilk senemde iki ev, bir yurt değiştirerek arkadaşlarımın akıllarında valizimle kalacak oluşum
-Yurttaki oda arkadaşımdan gıcık aldığım için çocuğun kanına girip her gün yurt hakkında "şöyle kötü, böyle iğrenç, gidelim abi ya burası çekilir mi?!" diyerek çocuğu etkileyişim ve çocuğun altıncı gün yurttan ayrılması kdjsks (Ben üç ay daha kaldım...)
-Çıktığım ikinci evdeki ev arkadaşlarım olan iki çiftten birinin her gün birkaç saniye süren porno çekmeye çalışmaları, en sonunda benim patlayışım ve evden gitmeleri
-Bi ara su alacak param kalmadı diye ilaçlarımı kalmış kolayla içişim (Sonra otuz kişiyi aradım, midemden garip sesler geldi)
-İlk evimde bağıra çağıra şarkı söylerken ev sahibimin beni arayıp "Şikayet geldi." demesi...
-Japonca kursumda Akiko hocanın getirdiği Japon cipsi... (Bildiğiniz gibi değil, yosun kokuyor tadı bi garip anam anammm)

Yazmadığım tonca şey var ama bir tanesini daha yazmak istiyorum. Beşiktaş patlaması olduğunda, uğruna Tolga Tilbe olduğum kişiye tam 100 gün sonra o son "Konuşmak istemiyorum." mesajına rağmen "İyi misin?" diye mesaj atışım ve konuşmamız. (Bunu yazmayacaktım çünkü öğrenip ağzıma edecek insanlardan korkuyordum...) 

Not: Peki benim adıma fan club açılması...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder